O bir yarda kumaş satın aldı.
- She bought a yard of cloth.
Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
- Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
Bandaj yapmak için bezi doğradı.
- She cut up the cloth to make bandages.
Niçin bu bezle ayakkabıları parlatmıyorsun?
- Why don't you polish the shoes with this cloth?
Masaya bir örtü serdi.
- She spread a cloth over the table.
Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
- Kate spread the cloth over the table.
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
- Mary does not let her sister borrow her clothes.
Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
- I put the rest of your clothes in the laundry.