Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır.
- All you have to do to take a picture is push this button.
Tüm yapmanız gereken düğmeye basmaktır.
- All you have to do is press the button.
Lütfen bu düğmeleri dik.
- Please sew these buttons on.
Düğmelerinizden biri düştü.
- One of your buttons has come off.
Tom, Kızılhaç rozeti takıyor.
- Tom is wearing a Red Cross button.
Bir kadının klitorisi aslında gelişmemiş bir penistir. Bir doktora sorun.
- A woman's clitoris is really an undeveloped penis. Ask a doctor.
Bir kadının en duyarlı organı klitoristir.
- The clitoris is the most sensitive organ of a woman.
Siz sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button.
Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.
- You have only to push the button to get a ticket.