the circumstances of one's background, ancestry, or upbringing

listen to the pronunciation of the circumstances of one's background, ancestry, or upbringing
Englisch - Türkisch

Definition von the circumstances of one's background, ancestry, or upbringing im Englisch Türkisch wörterbuch

birth
{i} doğum

Yarın benim doğum günüm. - Tomorrow is my birthday.

Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü! - Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!

birth
neşet
birth
doğuş

Bugün sabah bir kelebeğin doğuşunu gördüm. - Today in the morning, I have seen the birth of a butterfly.

O, doğuştan bir Amerikalıdır. - She is an American by birth.

birth
dünyaya getirme
birth
başlangıç
birth
doğurma

Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı. - This is a true story. A woman was admitted to a reputed obstetrics clinic to give birth.

Kadın doğurur ve erkekler doğurmaz. - Women give birth and men do not.

birth
sop
birth
{i} soy
birth
{i} doğma
birth
birthri
birth
{i} kaynak

Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı. - Sami's birth resulted from an extramarital affair.

birth
nesep
birth
{i} yavrulama
birth
{i} nesil
birth
birth control doğum kontrolü
birth
{i} köken
Englisch - Englisch
birth

He was of noble birth, but fortune had not favored him.

the circumstances of one's background, ancestry, or upbringing
Favoriten