Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.
- Tom picked up some pretty shells on the beach.
Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.
- I don't eat meat, shellfish, poultry or gravy.
Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
Sami kullanılmış mermi kovanlarını aldı.
- Sami picked up the used shell casings.