the boundary of the lawn spanning hoops two and three

listen to the pronunciation of the boundary of the lawn spanning hoops two and three
Englisch - Türkisch

Definition von the boundary of the lawn spanning hoops two and three im Englisch Türkisch wörterbuch

north
kuzey

Didoca, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkas dilidir. - Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.

Kanada, Amerika'nın kuzey tarafındadır. - Canada is on the north side of America.

north
kuzeyde

Ordu sınırı korumak için kuzeydedir. - The army is in the north to protect the border.

Kuzeyde kötü hava var. - There is bad weather in the north.

north
kuzeyinde

Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır. - Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.

Kanada Amerika Birleşik Devletlerinin kuzeyindedir. - Canada is to the north of the United States.

north
kuzeyden gelen

Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar. - Northern flying squirrels nest inside trees.

Kuzeyden gelen soğuk bir rüzgar var. - There's a cold wind from the north.

north
kuzeye

Otobüs kuzeye gidiyordu. - The bus was heading north.

Yüzünü kuzeye dönersen, doğu senin sağındadır. - If you face north, the east is on your right.

north
{i} kuzey bölge

7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür. - February 7th is Northern Territories Day in Japan.

north
north by east yıldız kerte poyraz
north
kuzeyden esen veya gelen
north
bir memleketin kuzey kısımları
north
northeast kuzey doğu
north
{s} kuzeye doğru

İbre kuzeye doğru işaret ediyor. - The needle is pointing toward the north.

Typhoon No.11 saatte yirmi kilometre hızla kuzeye doğru ilerliyor. - Typhoon No.11 is moving up north at twenty kilometers per hour.

north
kuzeye bakan
north
{s} kuzeydeki

O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir. - He sprang from one of the best families in the north.

Kuzeydeki birçok kişi köleliğin yanlış olduğunu düşünüyordu. - Many in the North felt slavery was wrong.

north
{s} kuzeye bakan. z
north
northeastern kuzey doğuda
north
kuzey tarafta
north
{s} kuzeyden esen

Kuzeyden esen soğuk bir rüzgar vardı. - There was a cold wind blowing from the north.

Englisch - Englisch
north
the boundary of the lawn spanning hoops two and three

    Silbentrennung

    the boun·da·ry of the lawn span·ning hoops two and three

    Türkische aussprache

    dhi baundri ıv dhi lôn spänîng hups tu ınd thri

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈboundrē əv ᴛʜē ˈlôn ˈspanəɴɢ ˈho͞ops ˈto͞o ənd ˈᴛʜrē/ /ðiː ˈbaʊndriː əv ðiː ˈlɔːn ˈspænɪŋ ˈhuːps ˈtuː ənd ˈθriː/
Favoriten