Babam üniversiteye devam etmeme izin vermezdi.
- My father would not permit me to go on to college.
Kız, ebeveynlerine Tokyo'daki üniversite hayatından bahsetti.
- The girl talked to her parents about her college life in Tokyo.
Tom ve Mary yüksekokul öğrencisidirler.
- Tom and Mary are college students.
Postane kolejden uzak değildir.
- The post office is not far from your college.
Ebeveynleri onun kolej eğitimi için birikim yapıyorlar.
- His parents are saving for his college education.
Hukuk fakültesi nerede?
- Where is law college?
Kolejdeyken Tom ve ben birlikte takılırdık.
- Tom and I used to hang out together when we were in college.
Tom üniversiteye giderken amcasıyla birlikte Boston'da yaşadı.
- Tom lived with his uncle in Boston while going to college.
Kolej bay Smith tarafından kuruldu.
- The college was founded by Mr Smith.
Bu üniversite 1910 yılında kurulmuştur.
- This college was established in 1910.
Tom, Mary'nin neden okuldan ayrıldığını bilmiyor.
- Tom doesn't know why Mary dropped out of college.
Tom küçük bir okulda Fransızca öğretti.
- Tom taught French at a small college.