Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
Pano yaklaşık iki metre uzunluğundadır.
- The board is about two meters long.
Tom panonun boyunu ölçtü.
- Tom measured the length of the board.
Bu gemiye binmek için izin alabilir miyim?
- May I have permission to board this ship?
Uçağa binmek için A tuşuna basın.
- To board the airship, press A.
Tahtaya bir not yapıştır.
- Stick a notice on the board.
Tahta ne kadar kalın?
- How thick is the board?
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Judy yönetim kurulunda tek kadın.
- Judy is the only woman on the board.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
İşte senin biniş kartın.
- Here is your boarding pass.
Lütfen bana biniş kartınızı gösterir misiniz?
- Could you please show me your boarding pass?
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ucuz bir pansiyon tavsiye edebilir misin?
- Could you recommend a cheap boarding house?
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Tom Tokyo'ya giden bir trene bindi.
- Tom boarded a train bound for Tokyo.
Bu sabah trene bindiğimde eski bir arkadaşa denk geldim.
- When I boarded the train this morning, I ran into an old friend.
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ere long with like againe he boorded mee, / Saying, he now had boulted all the floure .
Room and board.
We have to wait to hear back from the board.
... of doing that across the board. This is an area we want more people to vote, we want ...
... going to reduce the rates you get paid across the board, everybody's going to get a lower ...