Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
Körler ilk görüşte aşka inanmazlar.
- The blind don't believe in love at first sight.
Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
- Never take a blind man's arm. Let him take yours.
Kör bir sincap bile bazen bir meşe palamudu bulur.
- Even a blind squirrel finds an acorn sometimes.
Aşk kör değildir ama çoğu zaman aptaldır.
- Love isn't blind, but it's often stupid.
Aşk kördür ama kıskançlık var olmayan şeyleri bile görebilir.
- Love is blind, but jealousy can see even nonexistent things.
Biz çıkmaz bir sokaktayız.
- We're in a blind alley.
Bütün jaluziler kapalıydı.
- All the blinds were closed.
Jaluzileri açar mısınız lütfen?
- Could you please open the blinds?
Helen Keller kördü sağırdı ve dilsizdi.
- Helen Keller was blind, deaf and mute.
O kör sağır ve dilsizdi.
- She was blind, deaf, and mute.
Pencereleri kilitle ve panjurları kapat.
- Lock windows and close blinds.
Pencereleri kilitleyin ve panjurları kapatın.
- Lock windows and close blinds.
O, güneşlikleri kapattı.
- She pulled the blinds down.
O, güneşlikleri kapattı.
- She pulled down the blinds.
O onu görmezden geldi.
- He turned a blind eye to him.
blind deference.
Don't wave that pencil in my face - do you want to blind me?.
We pulled and pulled, but it didn't make a blind bit of difference.
The lovers were blind to each other’s faults.
... a vendor means that you can go blind, or deaf, or lose the ability to walk, or become suicidally ...
... successful still in print that it can blind you to the ...