Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
- I will do my duty to the best of my ability.
Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
- Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
- Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is that the best you could do?
Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor.
- Tom does the best he can.
En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.
- Take the one you like best, whichever it is.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
En fazla üç saat satın aldık.
- We've bought three hours at best.
En iyi biçimde sonuçlanmasını umuyoruz.
- We're hoping for the best.
Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.
- I translated the poem the best I could.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job to the best of his ability.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
You did not win because I was sloppy. You bested me, Uncle. I've never seen you fight like that before.”.
I did my best.
... control. 30 years is one of our best projections as to when we can finally put that reactor ...
... They were getting the best medical care at places like ...