the bagpipe; as, the pipes of lucknow

listen to the pronunciation of the bagpipe; as, the pipes of lucknow
Englisch - Türkisch

Definition von the bagpipe; as, the pipes of lucknow im Englisch Türkisch wörterbuch

pipe
boru

Eski demir boru pas doluydu. - The old iron pipe was full of rust.

Su boruları dondu ve sonra patladı. - The water pipes froze and then burst.

pipe
{i} kaval
pipe
boruyla taşımak
pipe
borularla getirmek
pipe
büz
pipe
çubuk
pipe
pipo

O, pipo içerken orada oturdu. - He sat there smoking a pipe.

Tom Mary için bir pipo oydu ama o sigara içmiyor. - Tom carved a pipe for Mary, but she doesn't smoke.

pipe
{f} düdük çalarak emretmek/çağırmak
pipe
{i} baca
pipe
çubu

Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler. - At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.

pipe
{i} kaval, düdük
pipe
boru,v.boruyla taşı: n.boru
pipe
silistre ile verilen kumanda
pipe
{f} ıslık çalmak
pipe
{f} ince sesle söylemek
pipe
(isim) boru, pipo, kaval, düdük, baca, cıvıltı, kuş sesi, şarkı söyleyen ses, nefes borusu, dev şarap fıçısı (yakl. 400 lt.)
pipe
{f} hopârlörle duyurmak
pipe
{i} kuş sesi
Englisch - Englisch
pipe