O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
- The buds on that tree are about to pop open.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
- The trees are beginning to bud.
Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.
- If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.
Tom ve ben balıkçılık arkadaşlarıyız.
- Tom and I are fishing buddies.
Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
- The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi.
- The buds on the bush have not changed in size since fall.
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.