Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Her sabah erken kalkmaya gayret edeceğim.
- I'll make an effort to get up early every morning.
Çabalar sonuç getirmedi.
- The efforts brought about no effect.
Çaba güzel sonuçlar üretir.
- Effort produces fine results.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
- It was a collaborative effort.
Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
O, çaba harcamadan ağaca tırmandı.
- He climbed up the tree without effort.
Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
- Nothing is given to mortals without effort.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.