Bu restorandaki atmosfer hoş.
- The atmosphere in this restaurant is nice.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Bu odada garip bir atmosfer ziyaretçiyi çevreliyor.
- A strange atmosphere surrounds the visitor in this room.
Atmosferde ne kadar yüksekte seyahat edersen o kadar az hava vardır.
- The higher in the atmosphere you travel, the less air there is.
Otelin ev gibi havası var.
- The hotel has a homey atmosphere.
Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
- What Jane said made the atmosphere less tense.
Ortam rahatsız ediciydi.
- The atmosphere was uncomfortable.