the action of trying at something

listen to the pronunciation of the action of trying at something
Englisch - Türkisch

Definition von the action of trying at something im Englisch Türkisch wörterbuch

attempt
{f} girişimde bulunmak
attempt
kalkışmak
attempt
{i} girişim

Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır. - The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

attempt
teşebbüs

Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır. - He is too much of a coward to attempt it.

Tom sorun hakkında bir şey yapmaya teşebbüs eden tek kişiydi. - Tom was the only one who even attempted to do something about the problem.

attempt
teşebbüste bulunmak
attempt
kıyam
attempt
girişmek

Dan soyguna girişmek istedi. - Dan wanted to attempt the robbery.

attempt
denemek
attempt
yeltenmek
attempt
{f} çalış

Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız. - We'll attempt to start the class soon.

Nehri yüzerek geçmeye çalıştı. - He attempted to swim across the river.

attempt
çalışmak
attempt
deneme

İlk denememde başarılı oldum. - I succeeded in my first attempt.

Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir. - Masterpieces are only successful attempts.

attempt
(fiil) kalkışmak, yeltenmek, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek, denemek
attempt
(Mukavele) teşebbüs, girişim; teşebbüs etmek, girişimde bulunmak
attempt
(Askeri) TEŞEBBÜS ETMEK; GİRİŞİM
attempt
(isim) kalkışma, yeltenme, girişim, teşebbüs
Englisch - Englisch
attempt
the action of trying at something

    Silbentrennung

    the ac·tion of try·ing at some·thing

    Türkische aussprache

    dhi äkşın ıv trayng ät sʌmthîng

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ˈtrīɴɢ ˈat ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈækʃən əv ˈtraɪŋ ˈæt ˈsʌmθɪŋ/
Favoriten