Tiyatronun arkasında bir otopark var.
- There is a parking lot behind the theater.
Çalınan araç otoparkta bulundu.
- The stolen car was found in the parking lot.
Saat ondan sonra bu plazada park yapmak yasaktır.
- Parking in this plaza after ten o’clock is prohibited.
Park yapmak bir kâbustur.
- Parking is a nightmare.
Bir park yeri var mıdır?
- Is there a parking lot?
Tom arabasını park yerinden çıkardı.
- Tom backed his car out of the parking space.
Tom dün öğleden sonra bir park cezası aldı.
- Tom got a parking ticket yesterday afternoon.
İstasyonun önünde büyük bir park yeri vardır.
- There is a large parking lot in front of the station.
Parking in central London can be very difficult.