Çocuk piyano ve şan dersleri aldı.
- The child received piano and singing lessons.
Şan dersleri almalısın.
- You should take singing lessons.
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
- Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Şarkı söyleyerek çocukları eğlendirdi.
- He amused the children by singing.
Rika, partide şarkı söyleyerek iyi bir zaman geçirdi.
- Rika had a good time singing at the party.
Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.
- Birds were singing among the trees.
Kapa çeneni. Ben tatildeyim. Tüm duymak istediğim kuş ötüşüdür.
- Shut up. I'm on my holiday. All I want to hear is the bird's singing.
Ken o şarkıyı söylemeye devam etti.
- Ken kept on singing that song.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
- I heard the boys singing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor.
- I ate too many beans and now my backside cannot stop singing.