the act of separating, or the state of being separated, or separate

listen to the pronunciation of the act of separating, or the state of being separated, or separate
Englisch - Türkisch

Definition von the act of separating, or the state of being separated, or separate im Englisch Türkisch wörterbuch

separation
ayrılık

Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi. - The separation between myself and him was painful, but necessary.

Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu. - The father and son met after a long separation.

separation
ayırma

Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı? - Is it legal to build this wall of separation?

separation
ayrılma

Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur. - Dan is for the separation of church and state.

İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor. - The story about the separation of the two leopard cubs seems pretty trite to me.

separation
{i} boşluk
separation
{i} müstakil olma
separation
{i} ayrışma
separation
{i} bölünme
separation
{i} aralık
separation
{i} huk. ayrı yaşama
separation
firkat
separation
hasretlik
separation
(Askeri) askerlikten ayrılma
separation
ayrı yaşama
separation
ayrılış
separation
{i} ayrı olma
separation
(Askeri) AYRILMA: Faal görevden ayrılma, terhis, emeklilik, tard, ihraç, istifa veya ölüm sonucu yapılan personel işlemlerine uygulanan geniş anlamlı terim
separation
(Tıp) Ayrılma, birbirinden uzaklaşma
Englisch - Englisch
separation
the act of separating, or the state of being separated, or separate
Favoriten