Müzikten anlayan kim onun çalmasının iyi olduğunu söyleyebilirdi?
- Who that understands music could say his playing is good?
Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.
- Next month it'll be five years since he began playing the violin.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Futbol oynamayı severim.
- I like playing football.
Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
- The baby is playing with some toys.
Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
- When I was playing video games in the living room, Mother asked me if I would go shopping with her.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
O, tenis oynamaya düşkün.
- He is fond of playing tennis.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Tom ve Mary, satranç oynayarak iyi bir zaman geçirdiler.
- Tom and Mary had a good time playing chess.