the act of one who spells; formation of words by letters; orthography

listen to the pronunciation of the act of one who spells; formation of words by letters; orthography
Englisch - Türkisch

Definition von the act of one who spells; formation of words by letters; orthography im Englisch Türkisch wörterbuch

spelling
yazım

Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı. - Tom won a prize in the spelling competition.

Bir sürü yazım hataları yaptı. - She made a lot of spelling mistakes.

spelling
yazım Yazım denetimi
spelling
{i} heceleme

Tom heceleme testinde A aldı. - Tom got an A on his spelling test.

Komşunun oğlu okulda heceleme yarışmasını kazandı. - The neighbors' son won the spelling bee at school.

spelling
(Bilgisayar) yazım kılavuzu
spelling
(Bilgisayar) yazım denetimi
spelling
(Dilbilim) heceleyerek
spelling
(Bilgisayar) yazımkılavuzu
spelling
(Bilgisayar) yazımdenetimi
spelling
(Bilgisayar) sözdizimi denetimi
spelling
{f} hecele

Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil. - Many words are pronounced according to the spelling, but some are not.

Tom heceleme testinde A aldı. - Tom got an A on his spelling test.

spelling
imla

Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir evrak. - It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.

Kompozisyonun imla hariç iyiydi. - Your composition was good except for the spelling.

spelling
yazılış

Soyadınızın yazılışı nasıl? - What's the spelling of your family name?

spelling
spelling match imlâ yarışması
spelling
spelling book imlâ kılavuzu
spelling
{i} imlâ

Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir evrak. - It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.

Ona bazı imlâ hatalarını gösterdi. - He pointed out some spelling errors to her.

spelling
x rahatlat/göster/hecele
Englisch - Englisch
spelling
the act of one who spells; formation of words by letters; orthography

    Silbentrennung

    the act of one who spells; for·ma·tion of words by letters; or·thog·ra·phy

    Aussprache

Favoriten