Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
- After all, he succeeded in passing the exam.
Sınavı geçmede hiçbir sorunu olmamalı.
- She shouldn't have any problem passing the exam.
Ken sınavı geçerek yüzünün akıyla çıktı.
- Ken saved his face by passing the examination.
Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.
- He amazed everyone by passing his driving test.
Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.
- The passing car splashed muddy water on me.
Dan geçen bir kamyonetin çatısına indi.
- Dan landed onto the roof of a passing van.
Onlar gerçekten bunun gelip geçici bir heves olduğunu kabul etmek istemiyor.
- They don't want to admit that it's really a passing fad.
Onlar gerçekten bunun gelip geçici bir heves olduğunu kabul etmek istemiyor.
- They don't want to admit that it's really a passing fad.
Bu sadece geçici bir hevesti.
- It was only a passing fad.
Geçen bir gemi tarafından rastgele bulundu.
- He was picked up by a passing ship.