Bütün yönergeleri izleyin.
- Follow all instructions.
Ben yönergeleri izlemedim.
- I didn't follow instructions.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Tom Mary'nin talimatlarını izledi.
- Tom followed Mary's instructions.
Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.
- The children didn't seem to understand the instructions.
Kırsalda İngilizce eğitimi seviyesi çok düşük.
- The level of English instruction in the country is very low.
Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.
- The trainer gave instructions in the afternoons.
Instruction will be provided on how to handle difficult customers.