the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge

listen to the pronunciation of the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge
Englisch - Türkisch

Definition von the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge im Englisch Türkisch wörterbuch

instruction
{i} yönerge

Ben yönergeleri izlemedim. - I didn't follow instructions.

Bir bambu bisikletin nasıl yapıldığıma dair yönergeler aldık. - We received instructions on how to make a bamboo basket.

instruction
talimat

O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler. - He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.

Talimatları dikkatle okursanız, yanlış yapmazsınız. - You can't go wrong if you read the instructions carefully.

instruction
{i} açıklama

Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı. - The children didn't seem to understand the instructions.

instruction
{i} eğitim

Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi. - The trainer gave instructions in the afternoons.

Kırsalda İngilizce eğitimi seviyesi çok düşük. - The level of English instruction in the country is very low.

instruction
(Askeri) KOMUT: Bir işlemi ve öğelerin değer veya yerlerini belirten bir deyim. Talimat
instruction
instructionsdirektif
instruction
talimat/öğretme
instruction
{i} öğrenim
instruction
talimat,yönlendirme
instruction
{i} eğretim
instruction
komut, yönerge yönerge
instruction
{i} öğretme, eğitim
instruction
(Askeri) öğretim/öğrenim
instruction
izahat
instruction
(Tıp) instruksiyon
instruction
{i} bilgi; ders
instruction
(Bilgisayar) işlem
instruction
tarifname
Englisch - Englisch
instruction

Instruction will be provided on how to handle difficult customers.

the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge

    Silbentrennung

    the act of instructing, teaching, or fur·nish·ing with in·for·ma·tion or knowl·edge

    Aussprache

Favoriten