İki dolgu almak zorundayım.
- I had to have two fillings.
Diş hekimi geçici dolgu yerleştirdi.
- The dentist put in a temporary filling.
Bu formları doldurarak bütün sabahı harcadım.
- I spent the entire morning filling out these forms.
Canım bu anketi doldurmak istemiyor. Çok öge var.
- I don't feel like filling out this questionnaire. There are too many items.
Bütün bu formları doldurmak can sıkıcı.
- Filling out all these forms is a pain in the neck.