the act of falling, descent, disgrace, ruin

listen to the pronunciation of the act of falling, descent, disgrace, ruin
Englisch - Türkisch

Definition von the act of falling, descent, disgrace, ruin im Englisch Türkisch wörterbuch

fall
{i} dökülme

Saçınız dökülmeye başlayacaktır. - Your hair will start to fall out.

fall
{i} yağış
fall
vurmak (piyango)
fall
aşağıya düşmek
fall
karanlık basmak
fall
sıyrılmak
fall
sonbahar

Sonbaharda Paris'e gidiyorum. - I'm going to Paris in the fall.

Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum. - Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.

fall
düşme

O, bir düşmede yaralandı. - She was injured in a fall.

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim. - I held on to the rope tightly so I wouldn't fall.

fall
yıkılmak
fall
düşüş göstermek
the act of
eyleminin
fall
aza

Anadili olarak konuşan kişi sayısı 10'dan aza düştüğünde bir dil ölü olarak kabul edilir. - A language is considered dead when the number of native speakers falls to less than 10.

Bay Jones ders esnasında uyuduğum için beni azarladı. - Mr. Jones reprimanded me for falling asleep during class.

fall
{f} kötü yola düşmek
fall
{i} eğim
fall
tesadüf etm
fall
{i} ucuzlama
fall
eksilmek
fall
{f} çökmek
fall
{f} ucuzlamak
fall
{f} oturmak (lâf)
fall
{i} tuş
Englisch - Englisch
{n} fall