Englisch - Türkisch
Definition von the act of examining something, often closely im Englisch Türkisch wörterbuch
- inspection
- {i} muayene
Umarım arabam muayeneyi geçer.
-I hope my car passes inspection.
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
-You have to unpack your luggage for customs inspection.
- inspection
- {i} denetleme
- inspection
- teftiş
- inspection
- {i} yoklama
- inspection
- (Arılık) kovan kontrolü
- inspection
- nezaret
- inspection
- (Mekanik,Teknik) gözle kontrol
- inspection
- bakı
- inspection
- denetim
Tüm ziyaretçiler denetimine tabidir.
-All visitors are subject to inspection.
Denetim oldukça baştan savmaydı.
-The inspection was quite perfunctory.
- the act of
- eyleminin
- inspection
- (Mukavele) muayene, denetim, inceleme
- inspection
- (Tıp) Çıplak gözle yapılan muayene, teftiş
- inspection
- denetim,inceleme
- inspection
- (Askeri) TEFTİŞ, DENETLEME: Silahların kontrolunda; silahların kontrol tedbirlerine uygunluğunu fiili tespit işlemi
- inspection
- (Diş Hekimliği) gözle muayene
- inspection
- {i} kontrol
Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.
-Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von the act of examining something, often closely im Englisch Englisch wörterbuch
- inspection
the act of examining something, often closely
Silbentrennung
the act of ex·am·in·ing something, of·ten close·lyAussprache
Resimler
Historie
Favoriten