the act of departing or something that has departed

listen to the pronunciation of the act of departing or something that has departed
Englisch - Türkisch

Definition von the act of departing or something that has departed im Englisch Türkisch wörterbuch

departure
kalkış

Kalkışımızı yağmur nedeniyle erteledik. - We put off our departure because of the rain.

O, kalkış için hazırlandı. - He got ready for departure.

departure
{i} ayrılış

Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun? - Do you know why he put off his departure?

Bu bilet için ayrılış tarihini değiştirebilir misiniz? - Could you change the departure date for this ticket?

departure
kıpırdatma
departure
(Havacılık) havalanma
departure
kımıldatma
departure
vücudu oynatma
departure
gidiş

Tom gidişini ertelemeye karar verdi. - Tom has decided to put off his departure.

Gidişini Pazara kadar erteledi. - He put off his departure till Sunday.

departure
hareket

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın. - In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.

the act of
eyleminin
departure
{i} gidiş, ayrılış, terk
departure
{i} sapma, ayrılma
departure
kalkış yenilik
departure
{i} vazgeçme
departure
(isim) ayrılış, kalkış, ayrılma, gidiş, yola çıkma; geri çekilme; sapma; yenilik, başlangıç; ölüm
departure
{i} ölüm
departure
bir geminin yola çıkmadan evvelki boylam ve enlem derecesi
departure
{i} yenilik
departure
{i} hareket etme, kalkış
departure
den bir geminin doğuya veya batıya doğru kestiği mesafe
Englisch - Englisch
departure
act of departing
going
act of departing
departure
act of departing
leaving
act of departing
going away
the act of departing or something that has departed

    Silbentrennung

    the act of departing or some·thing that has de·part·ed

    Türkische aussprache

    dhi äkt ıv dîpärtîng ır sʌmthîng dhıt hız dîpärtıd

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈakt əv dəˈpärtəɴɢ ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət həz dəˈpärtəd/ /ðiː ˈækt əv dɪˈpɑːrtɪŋ ɜr ˈsʌmθɪŋ ðət həz dɪˈpɑːrtəd/
Favoriten