the act of committing, doing, or performing; the act of perpetrating

listen to the pronunciation of the act of committing, doing, or performing; the act of perpetrating
Englisch - Türkisch

Definition von the act of committing, doing, or performing; the act of perpetrating im Englisch Türkisch wörterbuch

commission
{i} heyet
commission
yüzde
commission
{i} görevlendirme
commission
{i} kurul
commission
(Kanun) yapma

Arkadaşlarımdan biri iyi-tanınmış bir sanatçıyı onun karısının portresini yapması için görevlendirdi. - A friend of mine commissioned a well-known artist to paint a portrait of his wife.

Komisyon hiçbir eylem yapmadı. - The commission took no action.

commission
encümen
commission
commission
görev vermek
commission
görev

Arkadaşlarımdan biri iyi-tanınmış bir sanatçıyı onun karısının portresini yapması için görevlendirdi. - A friend of mine commissioned a well-known artist to paint a portrait of his wife.

O bir deniz subayı olarak bir görev aldı. - He has received a commission as a naval officer.

commission
yüzdelik
commission
{i} atama
commission
den donanmay
commission
komisyon,v.görevlendir: n.komisyon
commission
{f} tayin etmek
commission
emirname
commission
{i} yetki
commission
{f} 1. atamak, tayin etmek. 2
commission
{i} kurul, komisyon
commission
{i} eylem

Komisyon hiçbir eylem yapmadı. - The commission took no action.

commission
{i} vazife
Englisch - Englisch
commission
the act of committing, doing, or performing; the act of perpetrating
Favoriten