the act of chasing with dogs

listen to the pronunciation of the act of chasing with dogs
Englisch - Türkisch

Definition von the act of chasing with dogs im Englisch Türkisch wörterbuch

hunting
{i} avcılık

Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır. - Hunting is banned in national parks.

Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır. - Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.

hunting
av
hunting
avlanma

Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi. - This park used to be a hunting ground for a noble family.

Milli parklarda avlanmaya izin verilmez. - Hunting is not allowed in national parks.

hunting
(Askeri) TİTREME: Bir radar anteninin; kontrol ayarı ile tespit edilen noktada düzgün bir şekilde duracak yerde bir nokta üzerinde titremesi hali
hunting
çevrinme
hunting
(Bilgisayar) çevrinme kontrol sistemi
hunting
boş hat arama
hunting
avlanarak
hunting
{f} avlan

Milli parklarda avlanmaya izin verilmez. - Hunting is not allowed in national parks.

O, ormanda avlanmaya gitti. - He went hunting in the woods.

the act of
eyleminin
hunting
{s} av: hunting dog av köpeği. hunting knife av bıçağı
hunting
(isim) avlanma, avcılık, takip, arama
hunting
avcı kulübesi

Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi. - Tom spent the night in an old hunting shack.

hunting
hunting dog av köpeği
hunting
hunting seat av köşk
hunting
avcı

Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır. - Hunting is prohibited in national parks.

Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf. - His favourite pastimes were hunting and golf.

hunting
hunting knife av bıçağı
hunting
hunting case madeni saat kapağı
hunting
mak
hunting
{i} takip
Englisch - Englisch
{n} hunting
the act of chasing with dogs

    Silbentrennung

    the act of chas·ing with dogs

    Türkische aussprache

    dhi äkt ıv çeysîng wîdh dôgz

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈʧāsəɴɢ wəᴛʜ ˈdôgz/ /ðiː ˈækt əv ˈʧeɪsɪŋ wɪð ˈdɔːɡz/
Favoriten