Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the act of applying, c'ose study, industry

listen to the pronunciation of the act of applying, c'ose study, industry
Englisch - Türkisch

Definition von the act of applying, c'ose study, industry im Englisch Türkisch wörterbuch

application
başvuru/kullanım/uygulama
application
(Tekstil) aplike
application
arzuhal
application
(Ticaret) bir ilke
application
uygulama

Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur. - Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.

Android uygulamaların gelişmesi bugünden itibaren mümkündür. - The development of applications for Android is possible from today.

application
kullanma

Uygulama geliştiricileri bir fonksiyonel programlama dili kullanmaya karar verdi. - Application developers decided to use a functional programming language.

application
{i} başvuru

Biz, başvurunuzun kabul edilmediğini üzülerek bildiririz. - We regret that your application has not been accepted.

Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma. - Don't forget to attach your photo to the application form.

application
UYGULAMA: Bir bilgisayarın uygulandığı sistem veya sorun. Kelime; çok defa hesapla ilgili konuda bir uygulamayı kasteder ki, bu taktirde aritmetik hesaplar birinci derecede rol oynar; ya da bilgi işlemi ile ilgilidir, burada da, bilgi işlem çalışmaları on plandadır
the act of
eyleminin
application
(Mimarlık) uygulama tatbikat
application
{i} müracaat formu

Daha sonra yapman gereken şey bu müracaat formunu doldurmak. - What you need to do next is fill out this application form.

application
itina
application
{i} müracaat, başvurma, başvuru
application
{i} dikkat
application
{i} dilekçe

Tom başvuru dilekçesini benim için doldurdu. - Tom filled out the application for me.

application
(isim) uygulama, kullanım, tatbik; başvuru, talep, başvuru formu, başvurma, dilekçe; sürme; dikkat, özen
application
uygulama, bir bilgisayar programı
application
{i} talep
application
(Tıp) (s) T atbik(at)
application
{i} başvuru formu

Tom başvuru formunu doldurdu. - Tom filled out the application form.

Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun. - Attach a recent photograph to your application form.

Englisch - Englisch
{n} application