Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
- Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.
- The economy of the island is dependent on the fishing industry.
Babamın hobisi balıkçılıktır.
- My father's hobby is fishing.
Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.
- Some of the boys are fishing and the others are swimming.
Tom, oldukça sık balık avlamaya gider.
- Tom goes fishing quite often.
Onlar bir balık avı gezisinde tanıştı.
- They met on a fishing trip.
Balık avı yarışmasını Tom kazandı.
- Tom won the fishing tournament.
Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
- I often go fishing in the river.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Benimle balık avlamaya gel.
- Come fishing with me.
Zaman zaman balık avlamaya gideriz.
- We go fishing from time to time.