Bütün istediğim huzur ve sessizlik.
- All I want is peace and quiet.
Sadece biraz barış ve sessizlik istiyorum.
- I just want some peace and quiet.
İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
- The two sisters lived very quietly.
Sakin bir ülkede yaşamak istiyorum.
- I would like to live in the quiet country.
Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Sadece sessizce burada oturalım.
- Let's just sit here quietly.
Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
- Tom just wanted some peace and quiet.
Tom'dan daha huzurluyuz
- We're quieter than Tom.
Bu orman sakin ve huzurlu.
- This forest is quiet and peaceful.
We need a bit of quiet before we can start the show.