Biz perspektif kaybediyoruz.
- We're losing perspective.
Neden senin perspektifin çok değişti?
- Why has your perspective changed so much?
Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.
- I share his political perspective.
Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim.
- I've decided to approach the problem from another perspective.
Güneş sarıdır. Bu sizin bakış açınıza bağlı. Ben sarılığın güneşli olduğu fikrindeyim.
- The sun is yellow. That depends on your perspective. I am of the opinion that yellowness is sunny.
Yeni bir bakış açısı elde etmelisin.
- You need to get a new perspective.