that whom other people know, renowned, famous

listen to the pronunciation of that whom other people know, renowned, famous
Englisch - Türkisch

Definition von that whom other people know, renowned, famous im Englisch Türkisch wörterbuch

known
bilinen

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

known
{s} tanınan

Sony tüm dünyada tanınan bir markadır. - Sony is a brand known around the world.

Sami iyi tanınan bir avukat tuttu. - Sami hired a well known attorney.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

Tanınmak istemiyorum. - I don't want to be known.

O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır. - She is well known both in Japan and in America.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir. - The firm is known for its high-quality products.

Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir. - His name is known to everyone in this town.

known
tanınmış

O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır. - As a singer, she's well known.

O, ülkemizde iyi tanınmıştır. - He is well known in our country.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
Englisch - Englisch
known