that which serves as a reminder; a remembrancer; a memento; a keepsake

listen to the pronunciation of that which serves as a reminder; a remembrancer; a memento; a keepsake
Englisch - Türkisch

Definition von that which serves as a reminder; a remembrancer; a memento; a keepsake im Englisch Türkisch wörterbuch

souvenir
{i} hatıra

Bu, Amerika Birleşik Devletleri etrafındaki gezimle ilgili iyi bir hatıra olacak. - This will be a good souvenir of my trip around the United States.

Bu Daumier baskısı, Paris'ten bir hatıra olarak satın aldığım en güzel şeydir. - This Daumier print is the most beautiful thing that I have bought as a souvenir of Paris.

souvenir
{i} hatıra eşya

Tom bazı hatıra eşyaları geri getirdi. - Tom brought back some souvenirs.

Kız arkadaşın için bir hatıra eşya aldın mı? - Did you get a souvenir for your girlfriend?

souvenir
hatıra (eşya)
souvenir
yadigâr hatıra
souvenir
estelik
souvenir
{i} andaç
souvenir
{i} hatıra, andaç, yadigâr
Englisch - Englisch
souvenir
that which serves as a reminder; a remembrancer; a memento; a keepsake
Favoriten