O tipik bir Japon insanı.
- He's a typical Japanese man.
O, tipik bir Japon sitili evde yaşadı.
- He lived in a typical Japanese-style house.
Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.
- My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.