that which limits the extent of anything; limit; extremity; bound; boundary

listen to the pronunciation of that which limits the extent of anything; limit; extremity; bound; boundary
Englisch - Türkisch

Definition von that which limits the extent of anything; limit; extremity; bound; boundary im Englisch Türkisch wörterbuch

term
{i} ifade
term
demek
term
{i} söz

Sendika ve şirket yeni bir sözleşme üzerinde anlaşma sağladılar. - The union and the company have come to terms on a new contract.

Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır. - Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.

term
mukavele şartları
term
{f} isim vermek
term
çağırmak
term
terim,v.adlandır: n.terim
term
(Tıp) Had, hudut, sınır
term
{f} adlandırmak
term
bilim ve sanat kavramlarından birini anlatan kelime
term
(Mukavele) terim; mukavele şartları; şart
term
{i} dönem, devre
term
{i} doğum zamanı
term
{f} -e ... demek, -e ... adını
term
{i} terim, ıstılah
term
{i} süre, müddet
term
{i} mat. terim
term
eks
Englisch - Englisch
term
that which limits the extent of anything; limit; extremity; bound; boundary

    Silbentrennung

    that which limits the ex·tent of anything; limit; extremity; bound; boun·da·ry

    Aussprache

Favoriten