that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural

listen to the pronunciation of that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural
Englisch - Türkisch

Definition von that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural im Englisch Türkisch wörterbuch

remain
{f} aynen kalmak
remain
{f} kalmak

Bu gibi durumlarda sakin kalmak en iyisidir. - In situations like these, it's best to remain calm.

Bunda anonim kalmak istiyorum. - I want to remain anonymous in this.

remain
{f} artakalmak
remain
{f} geriye kalmak
remain
{f} artmak
remain
mevcut kalmak
remain
fazla kalmak
remain
{f} kal

Söz uçar, yazı kalır. - Words fly away, the written remains.

Söz uçar, yazı kalır. - Words fly, texts remain.

remain
zail olmamak
remain
baki kalmak
remain
{f} sürdürmek
remain
{i} kalıntı

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

Antik uygarlıkların kalıntılarını korumaya çalışmalıyız. - We must try to preserve the remains of ancient civilizations.

remain
cenaze
remain
değişmeyip olduğu gibi kalmak
remain
kalıntılar

Orada kalenin kalıntılarını hâlâ görebilirsin. - You can still see the remains of the fortress there.

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu. - Human remains were found during the excavation.

remain
{f} kalmak, durmak
remain
{f} olduğu gibi kalmak
remain
(fiil) kalmak, durmak, geriye kalmak, aynen kalmak, sürdürmek, artmak
remain
bakaya
Englisch - Englisch
remain
that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural
Favoriten