Aynı şey daha genç nesil için söylenebilir.
- The same thing holds good for the younger generation.
Bütün ülkeler, tüm sınırları içindeki insan grupların ecdat yadigar eserlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğu var.
- All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
- The younger generation looks at things differently.
Üç kuşak şeyleri üç şekilde görür.
- Three generations see things three ways.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
- Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.