köprü inşaatı için fiyat verilmişti.
- Bids were invited for building the bridge.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
- These tools are used for building a house.
Bu bina taştan yapılmıştır.
- This building is made of stone.
Bina 1960'ta yapıldı.
- The building was built in 1960.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
Sanırım evimizi yapmayı bitirmek bir yıldan daha fazla alacaktır.
- I think it'll take more than a year to finish building our house.