Englisch - Türkisch
Definition von that which intensifies or emphasizes; an intensive verb or word im Englisch Türkisch wörterbuch
- word-self">intensive
- yoğun
Öğretmen ve öğrenci arasındaki yoğun iletişim etkili öğretim için anahtardır.
-Intensive communication between teacher and student is the key to effective teaching.
Tom hâlâ yoğun bakımda.
-Tom is still in intensive care.
- word-self">intensive
- {s} şiddetli
- word-self">intensive
- yoğunlaştırılmış
- word-self">intensive
- tedrici aşılama suretiyle tedaviye intensive care unit hastaya çok yönden bakım imkânı veren hastane tertibatı
- word-self">intensive
- (Tıp) intansif
- word-self">intensive
- entansif
- word-self">intensive
- {s} aşırı
- word-self">intensive
- {s} pekiştirmeli
- word-self">intensive
- (Tıp) Kuvvetli, şiddetli
- word-self">intensive
- dar bir sahada çok mahsul yetiştirmeye vesile olan
- word-self">intensive
- bir noktada toplanmış
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von that which intensifies or emphasizes; an intensive verb or word im Englisch Englisch wörterbuch
- intensive
that which intensifies or emphasizes; an intensive verb or word
Silbentrennung
that which intensifies or emphasizes; an in·ten·sive verb or wordAussprache
Resimler
Favoriten