Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Ben az önce keyifli bir haber aldım.
- I've just received some delightful news.
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
- I have received your letter and read it with delight.