Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- He took delight in talking with friends.
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
- I have received your letter and read it with delight.