that which diverts, and makes mirth; pastime; amusement

listen to the pronunciation of that which diverts, and makes mirth; pastime; amusement
Englisch - Türkisch

Definition von that which diverts, and makes mirth; pastime; amusement im Englisch Türkisch wörterbuch

sport
spor

Herhangi bir sporu pratik yapıyor musun? - Do you practice any sport?

Kırmızı bir spor araba aldım. - I bought a red sports car.

sport
{i} örnek insan
sport
gırgır kimse
sport
eğlenmek
sport
sportmen kimse
sport
şaka kaldıran kimse
sport
{f} şaka söylemek
sport
{i} şaka
sport
kdili
sport
{i} oyuncak
sport
(Tıp) Aslından başka türlü olmak
sport
(Tıp) Asıl halinden değişik şeklide meydana gelen hayvan veya bitki, hilkat garibesi
sport
{f} övünmek
sport
{f} takılmak
sport
eğlence konusu
sport
(fiil) spor yapmak, şaka söylemek, eğlenmek, takılmak, övünmek, gösteriş yapmak
sport
alay mevzuu
sport
(isim) spor, eğlence, oyun, şaka, centilmen, örnek insan, oyuncak, sporsever, zevk düşkünü kimse, soyundan farklı özellikler gösteren canlı
sport
değşinme
Englisch - Englisch
sport