that premise which contains the major term

listen to the pronunciation of that premise which contains the major term
Englisch - Türkisch

Definition von that premise which contains the major term im Englisch Türkisch wörterbuch

major
büyük

Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum. - I think that it likely that there was a major fault in the lookout.

Yeni yasa büyük bir reformdu. - The new law was a major reform.

major
{i} branş

Tom Fransızcayı ana branş olarak seçmeye karar verdi. - Tom decided to major in French.

Asıl branş alanın nedir? - What's your major field?

major
{i} majör

Tom bir müzik majörü değil. - Tom isn't a music major.

major
{f} branşı doğrultusunda yoğunlaşmak
major
(Muzik) majör (gam)
major
(Ticaret) daha deneyimli
major
binbaşı

Binbaşıyı değiştirmeyi düşünüyorum. - I'm thinking of changing majors.

Binbaşı yüzbaşının üstündedir. - A major is above a captain.

major
büyük önerme
major
büyük,esas
major
binbaşı/esas dal/reşit
major
{s} başlıca, asıl
major
{i} yetişkin
major
{s} önemli

Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir. - Smoking is the major cause of lung cancer.

O, senin önemli sorunundur. - That is your major problem.

major
(Tıp) a.1. Daha büyük (magnus'un süperlatif şekli); 2.Büyük
major
(fiil) branşı doğrultusunda yoğunlaşmak, konusunda uzmanlaşmak
major
{i} reşit kimse
major
daha büyük
major
(Mukavele) ana, esas, majör, birincil
major
major yoğunlaş
major
{s} ergin, reşit
Englisch - Englisch
major
that premise which contains the major term

    Silbentrennung

    that prem·ise which contains the ma·jor term

    Türkische aussprache

    dhıt premîs hwîç kınteynz dhi meycır tırm

    Aussprache

    /ᴛʜət ˈpreməs ˈhwəʧ kənˈtānz ᴛʜē ˈmāʤər ˈtərm/ /ðət ˈprɛmɪs ˈhwɪʧ kənˈteɪnz ðiː ˈmeɪʤɜr ˈtɜrm/
Favoriten