that deserves rebuke or censure

listen to the pronunciation of that deserves rebuke or censure
Englisch - Türkisch

Definition von that deserves rebuke or censure im Englisch Türkisch wörterbuch

crying
{s} ağlayan

Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı. - The nurse soothed the crying child.

Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi. - She made her crying baby drink some milk.

crying
{f} ağla

O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti. - He tried to comfort her, but she kept crying.

Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım. - I could not stop myself from crying aloud.

crying
{i} çığlık

Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı. - Layla just started screaming and crying.

Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu. - Layla was just crying and screaming.

crying
büyük
crying
a crying shame çok yazık
crying
{s} göze çarpan
crying
{s} acil
crying
{s} apaçık
crying
cry bağır/ağla
crying
{s} iğrenç
crying
{s} ivedi
Englisch - Englisch
crying
that deserves rebuke or censure

    Silbentrennung

    that deserves re·buke or cen·sure

    Türkische aussprache

    dhıt dîzırvz ribyuk ır senşır

    Aussprache

    /ᴛʜət dəˈzərvz rēˈbyo͞ok ər ˈsensʜər/ /ðət dɪˈzɜrvz riːˈbjuːk ɜr ˈsɛnʃɜr/
Favoriten