Tom Mary'ye şahsen teşekkür etmek istedi.
- Tom wanted to thank Mary in person.
Bugün geldiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
- I'd like to thank you for coming today.
Müzik için müteşekkirim.
- I am thankful for music.
Ben onun için çok müteşekkirim.
- I'm very thankful for that.
Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.
- Tom is extremely thankful to Mary for her help.
Yağmur için minnettarım.
- I am thankful for rain.
Açıklaman için teşekkürler.
- Thank you for your explanation.
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Şükretmek için nedenimiz var.
- We have reason to be thankful.
Bugün, tüm bana yaptıkları için Allah'a şükretmek istiyorum.
- Today, I want to thank God for all that he does for me.
O, hediye için şükranlarını sundu.
- She expressed her thanks for the present.
Onlar Şükran Gününde hindi yediler.
- They ate turkey on Thanksgiving Day.
Müteşekkir olmak için birçok şeyimiz var.
- We have many things to be thankful for.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.
- He thanked his host for a most enjoyable party.
Yaşadığına memnun olmalısın.
- You should be thankful that you're alive.
Şükürler olsun bir övgü ifadesi ya da Allaha şükürdür.
- Hallelujah is an expression of praise or thanks to God.
Allaha şükürler olsun, sonunda vardılar.
- Thank God, they finally arrived.
Tom'un şükran duyacağı çok şey var.
- Tom has a lot to be thankful for.
I'm thankful that you helped me out today. Is there anyway I can repay you?.