Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
Bugün geldiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
- I'd like to thank you for coming today.
Müzik için müteşekkirim.
- I am thankful for music.
Ben tatiller için müteşekkirim.
- I am thankful for vacations.
Tavsiyeniz için size çok minnettarım.
- I am very thankful to you for your advice.
Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.
- Tom is extremely thankful to Mary for her help.
Sana çok, çok teşekkürler!
- Thank you very, very much!
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Şükretmek için nedenimiz var.
- We have reason to be thankful.
Bugün, tüm bana yaptıkları için Allah'a şükretmek istiyorum.
- Today, I want to thank God for all that he does for me.
Amerikalılar Şükran gününde özel yemekler yer.
- Americans eat special foods on Thanksgiving.
O, hediye için şükranlarını sundu.
- She expressed her thanks for the present.
Müteşekkir olmak için birçok şeyimiz var.
- We have many things to be thankful for.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Yaşadığına memnun olmalısın.
- You should be thankful that you're alive.
Allah'a şükürler olsun buradasın.
- Thank God you're here.
Şükürler olsun bir övgü ifadesi ya da Allaha şükürdür.
- Hallelujah is an expression of praise or thanks to God.
Tom'un şükran duyacağı çok şey var.
- Tom has a lot to be thankful for.
I'm thankful that you helped me out today. Is there anyway I can repay you?.