Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Benim yeni kameramı test ediyorum.
- I'm testing my new camera.
Görme duyunuzun test edilmeye ihtiyacı var.
- Your eyesight needs testing.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Dr. Tanaka üç yüz fare üzerinde iki yıldır deneyler gerçekleştirdi.
- Dr. Tanaka carried out tests for two years on three hundred rats.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- Your test papers must be handed in by Monday.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If she studied hard, she could pass the test.
Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
- You can use Tatoeba to test yourself.
Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
- The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
- You can use Tatoeba to test yourself.
O, sınırlarını denemek istedi.
- He wanted to test his limits.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
- I have to take a make up test in English next week.
Bush, yeni silahlar test etmek istemiyor.
- Bush doesn't want to test new weapons.
Dalgıç ekipmanının sınırlarını test etmek istedi.
- The diver wanted to test the limits of his equipment.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Zaten onları test ettim.
- I've already tested them.
Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.
- The test of democracy is freedom of criticism.
He tested positive for cancer.
When was Tom's trial?
- Tom'un testi ne zamandı?
We will have a math quiz tomorrow.
- Yarın matematik testimiz var.
Tom told his students that there would be a quiz on Monday.
- Tom öğrencilerine pazartesi günü bir test olacağını söyledi.
You can do better on your tests.
- Testlerinde daha iyi yapabilirsin.
Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
Your eyesight needs testing.
- Görme duyunuzun test edilmeye ihtiyacı var.
The police detective carefully collected samples for DNA testing.
- Polis dedektifi DNA testi için numuneler toplamaya çalıştı.
... a whole range of steps, again, to reduce our stockpiles, to ban testing, to restrict the ...
... as you see, he's putting in place different blocks banning testing these weapons, also ...