The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.
- Post modern tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.
- Modern sonrası tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
The enemies destroyed the plant by bombing.
- Düşmanlar tesisi bombalayarak imha ettiler.
A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
- Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
- Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
Layla ended up in a rehab facility in Cairo.
- Leyla, Kahire'deki bir rehabilitasyon tesisini boyladı.
He works for a plumbing company.
- O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor.
We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.
- Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.