Dehşet veren bir şeydi.
- It was an object of terror.
O, dehşetle haykırdı.
- She screamed with terror.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı.
- He was almost petrified with terror.