terror, dread, dreariness

listen to the pronunciation of terror, dread, dreariness
Englisch - Türkisch

Definition von terror, dread, dreariness im Englisch Türkisch wörterbuch

horror
{i} korku

Bu korku filmi gerçekten korkutucu.Ben izledikten sonra uyuyamadım. - This horror movie is really scary. I couldn't sleep after I watched it.

Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı. - She screamed with horror as someone took hold of her arm.

horror
{i} dehşet

Dehşet içinde ona sarıldı. - She threw her arms around him in horror.

Tom savaşın dehşetini asla unutamadı. - Tom could never forget the horror of the war.

horror
{i} nefret

Korku filmlerinden nefret ederler. - They hate horror films.

Korku filmlerinden nefret mi ediyorsun? - Do you hate horror movies?

horror
dili dehşet veya korku buhranı
horror
the horrors k
horror
{i} iğrenç kimse
horror
{i} dehşet, yılgı, korku
horror
çok içki içenlerde bazen görülen korku nöbeti
horror
{i} nefret edilen şey
horror
(Tıp) Ürperme, titreme
Englisch - Englisch
{n} horror
terror, dread, dreariness
Favoriten