O herkesi korkutmak için yeterliydi.
- That was enough to terrify anyone.
Sami kızları korkutuyordu.
- Sami was terrifying the girls.
O herkesi korkutmak için yeterliydi.
- That was enough to terrify anyone.
Tom Mary'ye karşı korkunç bir tehdit yaptı.
- Tom made a terrifying threat against Mary.
O gün korkunç bir şey oldu.
- Something terrifying happened that day.
Tom dehşete düşmüş göründüğümü söyledi.
- Tom said I look terrified.
Tom dehşete düşmüş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrified.
Tom çok dehşete kapılmıştı.
- Tom was so terrified.
Çocuklar dehşete kapılmış.
- The children are terrified.
Silahlı hava korsanları yolcuları dehşete düşürdü.
- The armed hijackers terrified the passengers.
Tom kesinlikle korkmuş görünüyor.
- Tom looks absolutely terrified.
Tom bir şeyden korkmuş gibi görünüyordu.
- Tom seemed terrified of something.
Zavallı tavşan, çok korkmuştu, sahibinin ellerinde inildedi.
- The poor rabbit, terrified, whimpered in the hands of its owner.
O, araba kazasından sonra çok korkmuş görünüyordu.
- He looked very terrified after the car crash.