terrible, dreadful, frightful, great

listen to the pronunciation of terrible, dreadful, frightful, great
Englisch - Türkisch

Definition von terrible, dreadful, frightful, great im Englisch Türkisch wörterbuch

formidable
zorlu

Tom zorlu bir rakip olacaktır. - Tom would be a formidable opponent.

formidable
{s} korkunç

Korkunç görünen örümcekler insanlara saldırmazlar. - Formidable looking spiders do not attack people.

formidable
{s} zor, güç, müşkül; aşılması zor
formidable
{s} heybetli
formidable
aşılması zor
formidable
(Kanun) çok zor
formidable
(Turizm) çetin
formidable
müşkül
formidable
yenmesi güç
formidable
korkutucu
formidable
ürkütücü

Onların ürkütücü olduklarını biliyoruz. - We know they're formidable.

formidable
{s} zor

Tom zorlu bir rakip olacaktır. - Tom would be a formidable opponent.

formidable
{s} müthiş

İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır. - A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.

Mary müthiş bir kadın. - Mary is a formidable woman.

formidable
(Askeri) KORKUNÇ, HEYBETLİ
formidable
{s} tüyler ürpertici
formidable
{s} dişli
Englisch - Englisch
{a} formidable
terrible, dreadful, frightful, great
Favoriten